0

Yazarımızın Kaleminden

Doğunun incisi,yolunu kaybetmiş bir ege kasabası havasıyla endam eden eski adıyla Dersim şimdiki adıyla Tunceli’den herkese merhabalar.Tunceli beni çok şaşırtan bir bölge oldu.Hani güzelliğini duyuyorduk ama ben bu kadarını beklemiyordum.Doğası sanki Karadeniz,yemyeşil.

Her yerden su fışkırıyo,göller,barajlar,şelaleler,gözeler….Buzul gölleri,trekkingrotaları,raftingparkurları,su jeti sporları ile efsane bir bölge.Kısacası bu kozmopolit şehire ben bayıldım ve sizlere de şiddetle tavsiye ediyorum.Tunceli’yi farklı kılan en önemli özellik nüfusunun çoğunun alevi olması ve Türkiye’nin tek komünist belediye başkanına sahip olması.Önyargıları olanlar için belirteyim oldukça güvenli bir bölge,sürekli jandarma kontrolleri yapılıyor.Lafı fazla uzatmadan hemen nereleri görelim,nasıl bir rota çizelim detaylara gidiyoruz…

Tunceli terör ve az nüfusu sebebiyle pek yatırım almamış bir şehir olduğu için merkezde yapacak pek bir şey yok,o yüzden merkezi şöyle bir dolandıktan ve müzesini gezdikten sonra kendimizi doğasına atıveriyoruz

1-PÜLÜMÜR

Pülümür’de bii davullarla zurnalarla karşıladılar valla…Bir halay çekmişiz meydanda ki sormayın gitsin.Sanki yıllardır bu anı bekliyormuşçasına JPülümür’ün en önemli özelliği ünlü şair Cemal SÜREYA nın memleketi olması.Pülümür merkezden yüzde yüz doğal ballarımızı aldıktan sonra kahvede vakit geçiren amcalarla biraz terör olaylarını konuşuyoruz,hoş beş muhabbet…çok cana yakın,misafirperver insanlar….Pülümür vadisine atmanız gerek kendinizi…Pülümür Vadisi, oldukça dar ve dik bir vadidir. İçinden Pülümür Çayı akan vadi, aynı zamanda içerisinde zengin bir orman örtüsüne, çağlayanlara, kayalık yamaçlara ve kanyonlara da sahip. Bölgede, yürüyüş, kaya tırmanışı ve yamaç paraşütü gibi doğa sporları yapabilirsiniz.Mis gibi doğasını içinize çekebilirsiniz…Ağlayan Kayalar bu bölgede mutlaka görülmesi gereken bir başka güzellik

2-KUTU DERESİ

Restoranlardan geleneksel tatların tadına bakabilir, Pülümür Çayı’nın serin sularında yüzebilirsiniz. Kutu Deresi üzerinde bulunan tarihi köprüye de uğrayıp, fotoğraf çektirebilirsiniz.Türkiye’nin Bodrumu denilen nokta tam da burası

3-MUNZUR ÇAYI

Munzur Çayı yatağının ve vadinin genişlediği kısımlarda yer alan doğal bitki örtüsüne hayran kalacaksınız.Yamaçlardaki kaya oluşumlarına, kanyonlarına ve şelalelerin sunduğu değişik manzaralara bayılacaksanız.Şanslı iseniz dağ keçilerinin seke seke nasıl o dik yamaçlara tırmandıklarına hayretle bakacaksınız. Bunun yanında Munzur Çayı  Türkiye’nin en uzun rafting parkuru ve Dünya’nın birçok yerinden sporcular ve maceraperestler bölgeyi sırf bunun için ziyarete geliyor.

4-OVACIK

Tunceli merkeze 5km mesafede olan bu şirin ilçe Tunceli’nin doğasını tam anlamıyla bize sunan bölge.Burda uğramamız gereken noktaların başinda Munzur Gözeleri ve Munzur Vadisi Milli Parkı  geliyor

5-MUNZUR GÖZELERİ

Aleviler için kutsal sayılan bu doğa harikasına ben bayıldım arkadaşlar…Böyle bir güzelliği size nasıl anlatabilirim bilmiyorum.Saatlerce oturup o suların sesinde kaybolmak istedim.Burası olmazsa olmaz,mutlakagörülmeli.Çok ta ilginç bir hikayesi var okumak isteyenler için buraya bırakıyorum

MUNZUR BABA EFSANESİ

Zamanın birinde bir pir varmış, onun da bir tek kızı. Kızı bir gün ölür. Dede birkaç gün üst üste kızını rüyasında görür. Kızı, “Baba” der “Benim mezarımı aç. Bende bir emanet var onu al.” Dede gördüğü rüyayı taliplerine anlatır. Bunun üzerine karar verilip mezar açılır. Kızın tabutunun içerisinde beşiğe benzer bir şeyin içerisinde bir çocuk şahadet parmağını emmektedir. Çocuğu oradan alırlar. Dede rüyasında tekrar görür kızını. Kız, rüyasında babasına, “Çocuğun adını ‘Munzur’ bırakın.” der.

Gel zaman git zaman Munzur, yedi yaşına gelir ve Tunceli’nin Ovacık İlçesine bağlı Koyungölü civarında yaşayan bir ağanın koyunlarını gütmek için yanında çobanlık yapmaya başlar.

Munzur’un ağası hac zamanı geldiği için hacca gitmiş. Ağasının hacda olduğu bir gün Munzur ağanın hanımının yanına gelir ve;

-Hanımım, ağamın canı sıcak helva ister. Helvayı yaparsan ben kendisine götürürüm, der.

thumbnail
Yazının Devamı . . .
Pülümür Gezisi

Ağanın hanımı önce şaşırır, sonra herhalde zavallı çobanın canı helva yemek istiyor, doğrudan söylemeye dili varmıyor, utanıyordur. Ağasını da bahane ediyor. Kendisine bir helva yapayım da yesin, der. Helvayı pişirir, bir bohçanın içine bağlar ve Munzur’a;

-Al evladım götür, der.

O sırada ağa hacda namaz kılmaktadır. Namaz sırasında sağa selam verirken bir de bakar ki sağ yanında elinde bir bohça ile Munzur dikilmiş duruyor. Namazını bitirip Munzur’a;

-Hoş geldin evladım, burada ne arıyorsun? Nedir o elindeki? der. Munzur’da;

Ağam canın sıcak helva istemişti, onu sana getirdim, der.

Elindeki bohçayı ağasına uzatır. Ağası bohçayı açar ve bakar ki içinde sıcacık helva paketlenmiş duruyor. Ağa hayretler içinde Munzur’a bir şeyler söylemek için başını çevirdiğinde bir de bakar ki Munzur yanında yok.

Ağa hac görevini tamamlayıp köyüne döndüğünde komşuları herkes elinde bir hediye ile hacıyı karşılamaya giderler. Munzur’da götürecek başka bir hediyesi olmadığından bir çanağın içerisine koyunlarından bir miktar süt sağar ve bununla ağasını karşılamaya gider.

Ağa Munzur’u görünce yanındakilere;

-Asıl hacı Munzur’dur. Öpülecek el varsa Munzur’un elidir. Önce ben öpeceğim der ve Munzur’a doğru koşar.

Munzur bu konuşmaları duyduğunda;

-Aman ağam Allah aşkına. Böyle bir şey olmaz. Ben yıllarca senin ekmeğinle, aşınla büyüdüm. Sen nasıl benim elimi öpersin. Ben sana elimi öptürmem, der ve kaçmaya başlar.

Munzur önde ağa ve yanındakiler arkasında bir kovalamaca başlar.

Şimdiki Munzur ırmağının çıktığı ilk yere geldikleri zaman Munzur’un elindeki süt dolu çanak dökülür ve sütün döküldüğü yerde, süt gibi bembeyaz bir su fışkırır. Munzur kırk adım daha atar. Fışkıran bu sulardan bir ırmak meydana gelir. Munzur’un arkasından koşanlar bu ırmaktan öteye geçemezler. Munzur da bu dağlarda kaybolur gider

6-MUNZUR VADİSİ MİLLİ PARKI

Tunceli merkezin hemen arkasından başlayıp Munzur Vadisi boyunca ilerleyen, kuzeyde neredeyse Erzincan’a kadar uzayan, vahşi yaşamı ve bakir doğası ile ülkemizin en büyük ve en nadide milli parklarından biri. Dik kanyonları, sivri kaya dorukları, derin vadileri, yüksek yaylaları inanılmaz güzel.

Milli park, akarsu kaynakları, endemik bitki türleri, hayvan türleri ve bitki örtüsü bakımından oldukça zengin. Değişik mikro klimalar yabani hayvanlar için çok elverişli ortam oluşturmuş. Arazinin çok engebeli olması, geçit vermez dağları nedeniyle ulaşım noktalarına ve yerleşim yerlerine uzak oluşu bakir kalmasını sağlamış. Belli bir giriş noktası yok, çok geniş bir alana yayılıyor.

Yazarın Profili

Yazarın Yazı Sayfaları Tunceli

Türkiye Turu

Gezilecek Yerler Restaurant Oteller  Gezi Haritası

Yeni yerler kesfetmeyi,farklı külturler tanimayı,yeni insanlarla tanısmayı cok seven bir İngilizce ogretmeni ve gezginim."Hayat kısa ,anı yaşa"hayatfelsefem.Gelin birlikte kesfedelim

Yazarın Profili

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir