[toc]
Anlatım
Sagalassos Antik Kenti, antik dönemde Pisidia olarak bilinen bölgede yer almaktadır.
Dağlık bir alanın bitişiğinde yer alan kentte ilk yerleşim izleri günümüzden 12.000 yıl öncesine kadar uzanmaktadır.
Sagalassos Antik Kenti, orijinal yapı taşlarının neredeyse tamamının bulunabildiği anıtsal yapıları ile son derece iyi korunmuş durumdadır.
Diğer yandan, kentin planı, üzerinde kurulmuş olduğu teraslı yapı düşünüldüğünde oldukça çarpıcıdır ve bu yapı ile uyumlu ve etkileyici bir anıtsal merkez yaratılmıştır.
Ayrıca, en az bin yıllık seramik üretimi ile Sagalassos antik dönemlerdeki en uzun seramik üretimi merkezi olarak UNESCO Dünya Miras Listesi’ne önerilmektedir.
Detaylı Anlatım
“Sagalassosluların en onurlu kenti, Romalıların dostu ve müttefiki olan ilk Pisidia kenti” Antalya ilinin 109 km kuzeyi, Ağlasun’un (Burdur bölgesi) 7 km kuzeyinde yer alan Pisidia kenti Sagalassos, batı Torosların batı kolunda, Ağlasun Dağları’nın güneye bakan dik yamacına (1.400- 1750 metre arası) iskân edilmiştir. Bulunduğu konumun avantajları oldukça fazladır.
“Sagalassosluların en onurlu kenti, Romalıların dostu ve müttefiki olan ilk Pisidia kenti”
Antalya ilinin 109 km kuzeyi, Ağlasun’un (Burdur bölgesi) 7 km kuzeyinde yer alan Pisidia kenti Sagalassos, batı Torosların batı kolunda, Ağlasun Dağları’nın güneye bakan dik yamacına (1.400- 1750 metre arası) iskân edilmiştir. Bulunduğu konumun avantajları oldukça fazladır. Öncelikle, Pamfilya (Pamphylia) güney kıyısını Orta Anadolu dağlık arazilerine bağlayan bir dağ geçidini kontrol eder. Bu geçit, Osmanlı Dönemi boyunca da kullanılmış 1706 yılında Fransız gezgin P. Lucas Antalya’dan Konya’ya giden bir karavana katılmış, karavan yolu onu Sagalassos’un kalıntılarına doğru götürerek yerleşmeyi keşfetmesini sağlamıştır. Fakat yerleşmenin ismi, F. V. J. Arundell tarafından 1824 yılında tanımlanmıştır.
Sagalassos yüzyılın geri kalan kısmında, C. Texier, W.J. Hamilton ve C. Fellows gibi birçok Avrupalı araştırmacının dikkatini çekmiştir. Yerleşmeyi, Roma Döneminin en iyi şekilde korunagelmiş şehri olduğunu düşünmüşlerdir. Bununla birlikte 1884-1885 yılları öncesi, Polonyalı Kont K. Lanckoroński tarafından finanse edilen/desteklenen bir Avusturya keşif seferinin Sagalassos’a yolunun düşmesi birkaç yıl sürmüştür. Ekip, kalıntılar üzerinde iki sezon çalışmıştır. Bu ilk gezginler ve araştırmacılar özellikle mimari kalıntılar ve sayısız Yunan yazıtıyla ilgileniyorlardı. Yüzyılın sonlarına doğru, Bergama (Pergamon), Efes (Ephesos), Milet (Miletos) ve Priene gibi Ionia (Iyonya) batı kıyısı boyunca uzanan daha büyük kentlerde kazılar yapılmaya başlanmış ve Sagalassos, 20. yüzyılın büyük kısmında unutulmaya yüz tutmuştur.
Kentte modern araştırmalar R. Fleischer’in 1972 ve 1974 yıllarında Nortwest Heroon (mezar anıtı) çalışmasıyla birlikte başlar. 1986’da S. Mitchell başkanlığında İngiliz “Pisidia Projesi” nin bir parçası olarak mimari ve epigrafik bir yüzey araştırması yapılır. Burdur Müzesi’nin gözetimi altında gerçekleştirilen iki kazı sezonu sonrasında 1991 yılında M. Waelkens geniş ölçekli kazılara başlar. O zamandan beri (1993 yılından bu yana) yerleşmenin ve etrafındaki 1200 km2’lik alan üzerinde çeşitli disiplinlerden bilimadamlarınca yapılan çalışmalarla Sagalassos Akdeniz’de gerçekleşen en büyük çok-disiplinli arkeolojik projelerden biri haline gelmiştir.
Genel Bilgiler
Kısmi Gezilebilinir
14 TL Müze Kart Geçerli
08:30- 17:30 / 09:00 – 20:00
Pazartesi
Galeriler